23.3.09

Baytar-Ül Mahlukat

OrtaKahve' de Mustafa ile konuşurken bana Tirinova Vampir Yeniçeri diye bir şey anlattı. Baktım az buçuk. Dikkatimi ilgimi çekti. Hem ayrıca burdan duyurmak isterim ki ; Mustafa ( TheMonk ) yepyeni bir çizgiroman yapma hazırlığı içinde. Burdan da reklamını yapmak istedim. Oh.

Konusu ise Yeniçeri'lerin Medusa gibi Mistik tarihin en billurlu karakterleri ile karşılaşmaları. Çizimlerini gördüğüm karakterler gerçekten büyüleyiciydi...



'' Tirnova’da bir cadı türedi. gün batımı evlere musallat olmaya başladı. zahireye dair un, yağ, bal gibi nesneleri birbirine katar. kâh yüklükteki yastık, yorgan, bohçaları didikler, dağıtır, kâh insanların üzerine taş, toprak, çömlek atar.” fakat kimse bir şey görmemiştir. kasaba halkı, bunları yapanın kötü ruhlu vampirlerin işi olduğunda ittifak eder. bunun üzerine islimye kasabasında yaşayan, vampir avcısı olarak tanınan nikola, tirnova’ya getirilir. 800 kuruşa pazarlık edilir. eline resimli bir tahta alan nikola büyük bir kalabalıkla mezarlığa gider. resimli tahtayı parmağında çeviren nikola, resmin yeniçeri ocağından zalimlikleriyle ünlü kanlı zorbalar tetikoğlu ali alemdar ve apti alemdar’ın mezarlarına karşı durur. mezarlar açıldığında cesetlerin yarım kat büyüdüğü, tırnakların dörder parmak uzadığı görülür. bu adamlar sağlıklarında her türlü fesadı irtikap etmiş, adam öldürmüş, ırza tasallut olmuş fakat yeniçeri ocakları lağvedildiğinde her nasılsa cellada verilmeyip ecelleriyle ölmüşlerdi. nikola’nın tarifine göre bu adamların kalplerine kazık çakıp kaynar suyla haşlamak gerekiyordu. yapıldı, fakat etki etmedi. bunun üzerine cesetleri yakmak gerek dedi. bu husuta şer’an izin verildi, yeniçeriler yakıldı ve kasaba rahat etti. ''

19.3.09

Hırsım


Bana hayatım boyunca '' Bu çocukta hırs yok '' dediler. Annem , öğretmenlerim vs vs. Ulan dersler için tabiki de hırsım olmayacak !

İçimde benim çok değişik bir hırs var. Belki de çok insanda vardır, hiç gözlemlemedim.

İçimde kalan ,içimi siken bir şey varsa onu geri getirmek ; geriye döndürmek için yanıp tutuşan bir hırs var. Hırs ' a karşı kazanan yok sanırım...

Ben hep kaybettim hırsıma. Obsesif takıldım amk hep . Ne bokuma hırsımı kontrol edemiyorsam.
Lan şimdi düşündüm de , bende ne öfke kontrolü var , ne oto-kontrol var... Yuh...

Gene hırsımın kurbanı oluyorum. Sadece zaman istiyorum. Belki de ilf defa hırsıma karşı ben kazanacağım. Ya da hırsımın gene kurbanı olup ; bu denli kayıp yaşayacağım...

18.3.09

As Soon As Possible

Boş ulan herşey. Yapılan çabalar , akan onca göz yaşı , mahvolan onca gece... Hepsi bomboş ve yok olacak bir şey içinmiş. Belki hiç olmayan bir şey için.

Neden insanlar böyle olmak zorunda ki ? Hani tamam bu cümle çok ergen ; çok depresif bir şey ama yok abi değil ya vallahi . 2-3 irdeleme ile cidden çok doğru bir söz. Teen-Age tribi felan da değil. Hani o kadar söylenen söz ve o kadar verilen söz. Nerde ? Bunun cevabı çok basit : Hiç biri yoktu ki.!

Evet ulan yokmuş hiç biri aslında. Tamamen bir oyunun içindeymişim. Kukla oynatan adam varmış üstümde , ipleri bir o yana bir bu yana sallamış.

Bunu anladım ama , geç oldu meç oldu. İpler elimde. Ben hareket ettiriyorum kendimi.
Olmayan bir şey için ben niye üzüleyim ki ? Zaten olmamış hiç .Elimde diye hayal görmüşüm resmen.

Amk cidden ya. Amk. O kadar sinirliyim ki katlandığım şeyleri düşününce. Benim gibi sabırsız , benim gibi fevri hareket eden ; benim gibi öfkesine her daim yenik düşen bir adam ; sadece bie boşluk için kendini kontrol etmiş...

Yolumu gördüm , ışığı gördüm. Yeni bir hayalim var. Aslında hayal de değil. Yepyeni bir heyecan var önümde. Bunu görüyorum. Ne kadar çabuk olursa o kadar süepr olacak. Yalanlara yer olmadan. Harbi harbi. Ben bunu istiyordum aslında. Ve sanırım buldum...

17.3.09

Closure has come to me in myself , You will never belong to me !

16.3.09

Hiç başlamazdım buna

Bilseydim zor olduğunu uzaktan sevmenin

Başkasının sana sarılmasını görmenin

Zor olduğundan daha çok acı verdiğinin...


Her gün yeşeren hayaller

Aslında kökleri daha çıkmadan yok olmuş

Tohumu bozuklara dönmüş

Hareket edememekte cabası...


Ne yapmam gerekiyor bu ilişki için

Ne yapmamam gerekiyor bu acı için

Kalbimde bir ayna var sanki

Ne yolladıysam geri çevirdi sanki...













It's all coming back to me now
That strange and almost endless dream
Where I was you and you were me
You opened up your eyes and I could see
That you were falling from the world
As aimless as a shooting star in orbit around me
Thinking I was somebody else
And terrified to look at me and see yourself, well...

You are like a dream
And I am just a trip that you are on
When the trip is over you will go back
To the places that you once beloved
You will look for comfort there
And when you do you'll find that it has gone
That is when you'll dream a dream
Where I am you and you are me
And then you'll know my love

So don't be afraid
Your heart is in me
And it's racing so fast now
Cause everything we ever were or ever will be
Is shapeless as a changing cloud
Your letter written on the sky
I'm needing now to read it through my eyes
When you see just what I see
Then tenderly watch it change
And just let it be

Cause I am like a dream
And you are just a trip that I am on
When the trip is over I will go back
To the places that I once beloved
And I will look for comfort there
And when I do I know it will be gone
That is when I'll dream a dream
Where I am you and you are me
And then I'll know your love

...so quiet now...

This is just some trip that we are on
When the trip is over we will think of this
As someplace that we once beloved
When I find no comfort here
I'll look again to find it in your arms
That is where I'll dream a dream
Where I am you and you are me
And that's where I know love

11.3.09

Bir Metrobüsün Anıları

Avcılar' da okuyan , yaşayan için bir kurtarma aracı oldu Metrobüs. Artık Söğütlüçeşme' den Avcılar' a 1 saat gibi bir sürede trafik derdi olmadan ulaşabiliyorsunuz. Ben de okuluma daha rahat gidebiliyorum.

Metrobüs ' ü bir dönem boyunca Zincirlikuyu - Avcılar hattı üzerinde kullandım , kaldı ki başta alternatifim de yoktu. Daha geçen hafta civarı geldi Kadıköy' e Metrobüs.

Diyeceğim odur ki , bugün çok değişik bir şey tespit ettim.

Metrobüs hep 2 demip-ip bariyer arasında , trafiğe karışmadan yol alıyor. Böyle dış dünya ile bağlantısı olmayan kabileler gibi .Trafikmiş , ışık mış , yayaymış... Hiç biri onu bağlamıyordu.

Ama artık köprü ' de trafiğe karışıyor. Ve trafiğe karıştığı an cidden ; savunmasız bir insanın zilyon tane aslan arasında kalması gibi geliyor bana . O kadar trafikten ayrı takıl ama sonra köprüde aralarına karış...

Savunmasız , boynu bükük ; biraz da mahçup bir tavır içine giriyor sanki Metrobüs...


Biz de bir gün aslanların arasına düşebiliriz.

Aşık olursak :Mantık duvarı elden gider.
Sinirlenirsek : Kontrol panelimiz kısa devre yapar.

Ağlarsak : Güçlü olma parşomeni ortadan kalkar.
Kaybedersek : İnanma kırıntıları yok olur.

Kazanırsak : Gerçekleri görme bozukluğu baş gösterir.


Biz de Metrobüs gibiyiz , köprüye gelene kadar etrafımız özel şeylerle örtülü ; ama köprüye geldiğimizde tamamen eksiğiz...

3.3.09

Me , Myself & I


Bu dönem derslerimin kredi toplamı 19 idi. Ben ise 15 krediden kalarak , dönem tekrarı yapmaya karar verdim. Evet , ben verdim...

Ben an itibari ile öyle bir durumun içindeyim ki. Kime lanet okuyacağımı bilmiyorum...

Ben cidden ne yapacağımı bilmiyorum...


Her şey istemek-elde etmek ile alakalı aslında. İnsan eğer bir şeyi istiyorsa muhakkak bir şey ( ler ) den fedakarlık etmeli , ya da veda etmeli. Hiç bir şey bedavaya kazanılmaz , alınmaz...

Ve bu istenilen şey çok güçlü bir hissiyat kimyasalı karşımı sonucu ortaya çıkan bir sevgi ise , insanın gözünün iyice kapanması ; kaybedeceği görmemesi lazım. Cidden bunun böyle olması lazım . Kimyasal damarlarda dolaşırken , hücre zarlarından geçerken ; bir olguyu kaybetmek , bir şeye sırtını dönmek cidden önemsiz kalmalıdır. Yahu bu böyle olmalıdır ! Ve hemde her fırsatta bunu çok istiyorum demeye rağmen...



Bazen de , bir şeyi o kadar isteyip , her şeyi göze alıp ; o şeyin olmaması kadar insana koyan başka bir bok daha da yoktur. Çok karışık oldu dur bidakka. Bir şeyi elde etmek için, sahip olmak için ; elinizden geleni ve hatta daha fazlasını yapmışsanız ; ve hala olmamış ise , elde edememiş iseniz ; arkanıza yaslayıp '' Elimden geleni yaptım amk , daha ne yapayım '' diyebilmek... Başka insanı rahatlatır , ama sonra ... Sonra insana öyle bir koyar ki . Keşke elimden geleni yapmasaydım da , elde edemeseydim dersiniz. Çünkü o zaman pişman olup '' Bak bu yüzden elde edemedim işte '' diyebilme hakkınız oluyor...

Herşeyi yaptım. Elimden gelenin kat be kat fazlasını yaptım. Enerjimi , paramı , zamanımı harcadım. Ama olmadı. Ve olmayacak... Arkama yaslanıp '' Elimden geleni yaptım '' diyorum. Derin bir oh çekerek , sigaramı yakıyorum. Poisonblack - X dinliyorum... Benim elimde olmayan bir şey için ben bu kadar şey yaptım... İşte onlara lanet okumak istiyorum!