21.10.09

I'm Not Special Like You

'' Porcupine Tree - Don't Hate Me'yi dinlesene... ''

Şarkılara bazen çok bağlanıyorum. Sözleri olsun, melodisi olsun. Ama hani kalkıp ' abi bu şarkı beni anlatıyor amk ' tribine de girmiyorum pek. Heh uyuşan sözler oluyor mu? Oluyor.

'' Olur, eve gidiyorum şimdi; dinlerim hemen... ''

Birisiyle, bir şey paylaşmayı çok seviyorum. Paylaşmaktan ziyade, hani ' bak hocu ben bunu buldum, al bak sen de beğen; beraber beğeneşelim lan. Hadi hadi! ' tribine bağlıyorum. Huyum kurusun.

'' Tamam o zaman. Bu saatte bi anda mesaj attım kusura bakma, darladıysam felan söyle ''

Ama en çok, en savunmasız hissettiğim anlarda insanlardan tepki almaktan korkuyorum. Özellikle gece saatleri. 2 den-3ten sonraları. Daha bi melankolik, daha bi samimi oluyorum. Yalan söyleyemem mesela bu saatlerde. Enseme vurmadan lafı veriyorum kendiliğimden. Ve daha çok yalnız kalıp, daha çok korkuyorum; e haliyle korktukça da şefkate, ve kollanmaya ihtiyacım oluyor...

'' Ya saçmalama, sen sonuçta hala benim hayatımdasın. Bir şeyin olduğunda en önde yardımına koşan ben olacağım... ''

Ve bu saatlerde aradığım 1-2 insan vardır. Onların varlığı o an değil, onların bir sesi, bir kelimesi lazımdır yalnızlık hissinin dağılması için. Ama öyle olmuyor bazen. Ben hüzünlenirken, onlar osurarak ısıttıkları yataklarında çoktan rem uykusuna geçmiş, resimler halindeki imgeleri bilinçaltları ile rüyaya çeviriyorlardı... Ve doğal olarak ben panikliyordum. Ama bu kez gene bambaşka bi şey oldu ve başkası bu noktada imdadıma yetişmişti. Beni o cümleler ile yalnız olmadığımı hissetirmiş, gereken dozajda ilacı vermişti. Belki yalandı, belki değildi. Ama bizi mutlu eden şeyler, bizim duymak istediklerimiz değil miydi? Olayların olmasından önceki tatlı yalanlar, görmek istediklerimizi görmek...

'' Ya ne bileyim işte, bu saatlerde böyle oluyorum... ''

Gece çöktüğünde eski zamanlarda insanlar evlerine giderlermiş. Zira sığınmaya muhtaç olduklarını hissederlermiş. O sığınakları da ailelerinin yaşadığı yer olan evleriymiş.
Bunu bilen Adolf Hitler'de halka hitap etme zamanlarını güneş kardıktan hemen sonra yaparmış. Evlerine sığınmak isteyen halkı, kendine sığındırtmak için. Mükemmel bir düşünce ve zeka örneği bence... Bende eve sığınmak yerine, birisine sığınmaya muhtaç hissediyorum kendimi. Nedendir bilinmez...



Bir gece belki çıldıracaktım, ama bu olmadı. Olmaması sağlandı bir şekilde. Ne yapmam gerektiğini bilemiyorum artık. Nasıl hareket etmeliyim, neleri göze almalıyım, nelere karşı tepki koymalıyım vs...
Garip bir dönem, ama o kadar da mutsuz değilim. Hala gülerken gözümden yaş gelebiliyor. Kısacası bunları yaşıyorum ama mutsuz değilim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder