27.4.09

Metrobüs Anıları Vol2.


Doğumdan itibaren bütün insanlar eşit haklar ve özgürlüklere sahiptir.

Bu herkes tarafından neredeyse 1.sınıfta öğretilen ve belleklerimize kazınan bir olgudur.

Eşit hak ve özgürlük
; herkesin eşit değerler ölçütünde olduğunu kabul etmektir, yani insan çatısına mensup olmaktır. Yani kısaca herkesin '' Şans '' ı eşittir.

Ama bugün metrobüste aklıma gelen extreme bir örnek bütün bunları yok edecek düzeyde.

Kaçırılma filmleri vardır. Ve bu filmlerin bazılarında bir otobüs rehin alınmıştır, ya da o yoldan geçen bir otobüs durdurulmuş kaderini beklemektedir. İçi de insan doludur. Şimdi bir anda katil eleman otobüse ateş açar, ve cam kenarında oturan bir insan ölür. Olayın özeti bu. Şimdi bunun yorumu geliyor...


O gün, o otobüste cam kenarına oturmakta herkesin eşit şansı var mıydı ?

Katil, rastgele ateş mi açmıştı? Yoksa cam kenarından birini gözüne mi kestirmişti ?

Cam kenarında ki insanların, baskın karakterlerinin öne çıkması onların şansımıydı ? Yoksa onların şansı sadece katilin sevmediği, dikkatini çektiği karaktere sahip olmak mıydı ?

Evet, bu sorulara cevap veremedim bir metrobüs yolculuğu ( 65dk. ) boyunca. O kadar insan varken sadece A kişisinin ölmesi ne kadar eşitliğe uygun ? Ne kadar şansa arkası dönük.

Yaşarken, adım atarken, aynı havayı solurken bile, hangimiz eşit şansa sahibiz ki ?

1 yorum:

  1. Allahü Taala hepimize ne kadar ömür biçtiyse onu yaşayacağız.Önemli olan burdaki değil öbür taraftaki yaşam zaten

    Peygamberimiz Hz. Muhammed(s.a.v.) şöyle buyurur."İnsanlar uyurlar ölünce uyanırlar."

    YanıtlaSil