28.12.08

Ortada kalan suçlu mudur ?

Hayat karar vermek ve onları uygulamak ya da uyguluyamamak üzerine kuruludur. Hayatımızı verdiğimiz kararın doğrultusunda değerlendiririz. Kötü bir karar vermişsek , hayatımız '' kötü ''dür. Eğer doğru karar vermişsek , hayatımız '' süper''dir.Ama işin kötü tarafı verdiğimiz o kararların hepsi ' o ' an için en doğru karardır bizim için ; aksi olsaydı zaten o kararı veremezdik.


Yaşantımızda en çok kaçtığımız şeylerin arasında ' ortada kalmak ' insanoğlunun en çok karşılaşmaktan korktuğu temel içgüdülerden bir tanesidir. İlk insanlıktan bu yana paylaşımcı , iş bölümü halinde yaşantı mevcut, ve herkes çıkar sonucu beraber olurlar. Arkadaşlık ilişkileri , iş ilişkileri , devletler arası ilişkiler vs... Bu yüzden kimse aynı ilişki içerisinde başka bireylerle , ortada kalmak istemez. Örneğin ; ben x kişi ile y kişisi arasındaki diyalogumdan çok müthiş haz alıyorum. Ama x ile y birbirlerinden haz alamıyorlar ; daha doğrusu çıkar meselesi yok aralarında, birbirlerine verebilecekleri hiç bir şey yok. Ve bu 2 kişi ile iş ilişkim olsun. 2 side benim üst mertebende olsun. 2 side bana aynı gün bitirmek sureti ile , bir iş vermiş olsunlar, ama aynı zamanda başka iş ile uğraşmayacak olayım. Hangisini seçebilirim ? Ortada kaldım işte. X i seçsem Y bana bozulacak , benden çıkar sağlamamış olacak. Ya da tam tersi. Bakın ne kadar kötü değil mi ?

Ben bugün bunu yaşadım. Yaşatıldım. X veya Y oldum bugün. Çıkarlarım için çok çabalayan bir insanım , çıkarımıda kimseye kaptırtmam. Bu uğurda farkındayım ki ; ortada bir insanı bıraktım. Buna mecburdum, çıkarım söz konusuydu. Temel içgüdülerim bana bunu yapmamı öngördü, ve ben de elimden geldiğince yaptım. Çıkarımı aldım mı az da olsa aldım. Bu uğurda canını vermeye hazır Sparta askerleri gibi bir görüntü sergiledim. Her türlü çirkefliği yaptım. Her türlü kozumu oynadım. Utanmadım hala da utanmıyorum. Çünkü bunlar temel dürtülerim.

Ortada kalan ne mi oldu ? Ortada ciddi şekilde kaldı çünkü onunda çıkarı söz konusuydu. Her taraf ona bir çıakr sağlıyordu. Seçim yapması çok zordu. Belki de seçimini yapmıştı. Ama taraflardan birisi onun yanındaydı. Psikolojik baskı , duygusal sömürü vs. hepsi onun elindeydi , yapması daha kolaydı... Ortadaki daha da baskı altına girdi. Bu da benim istediğim şeydi. Çünkü baskı altında ben daha şanslıydım. Yüzümü görebiliyordu , mimiklerimden herşeyi anlayabiliyordu. Ama benim unuttuğum bir şey vardı , ortadaki kararını vermişti. Sadece benim ile olan çıkarını korumak adına benimle , beni seçmiş gibi davranıyordu. Ve ben bunların farkındaydım. Kendimi seçilmiş kişi gibi hayal ettim , bu yalana inandırdım. Ve ' o ' anın geleceğininde farkındaydım. Seçtiği tarafa gitmesinin zamanı. Ve o zaman geldi...

Ben kaybettim belki bu mücadeleyi. Belki kazandım , ama sonradan hükmen mağlup ilan edildim. kim bilir ki ? Ben ortadaki değilim. Cevabı o biliyor...


Bunların hepsi ne için miydi ? Sadece sevgi...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder